20 Eylül 2020 Pazar

Mücellâ

 @sayfa_yetmezliği yazdı:

“Kapak resmindeki dikiş makinesine vurulup aldığım bir romandı aslında. Çocukluğuma götürdü beni. O dikiş makinesinden annemde de vardı. Şalvar dikim günleri büyük bir eğlence ve cümbüştü benim için. Ortalıkta çiçek desenli metrelerce kumaşlar, basma kokuları... Kendime bir kumaş seçer, anneme tutunurdum "Bunu bana dik!" diye. Annem de "Sana 2 metre kumaştan da şalvar çıkıyor, 3 metrelik kumaşı ziyan ettirme bana!" diye kızardı

Ah anılar...
Neyse ben kitaba döneyim. O kadar sıradan kişiler, o kadar sıradan olay örgüsü var ki Mücella'da, daha kapak resmine bakar bakmaz kendinizi, ailenizi veya bir yakınınızı bulacaksınız içinde. Daha kitabın başından sonunu anlıyorsunuz ve bu ilk kez rahatsızlık vermek yerine okuma keyfini arttırıyor. 1920-1970'li yıllarda yaşayan Mücella sayesinde tüm ülkeyi görüyorsunuz. Çok partili döneme geçişi, kıtlık ve savaş zamanını, evlerde yanan ilk ampulün heyecanını, kaybolup giden gencecik canları Mücella anlatıyor size. Dili, konusu, anlatımı harika bir kitap. Lütfen okuyun! Kendi içinizde yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder