21 Eylül 2020 Pazartesi

Kurtlar İmparatorluğu

 @sayfa_yetmezliği yazdı: Grange'in kitaplarını okurken, her sayfada "Yok artık!" diye mırıldanıp; bir taraftan kusursuz olay örgüsünün tadını çıkarırken, diğer taraftan da bu adamın coğrafya, genel kültür, tıp, tarih bilgilerine ve her kitabının yazılma sürecindeki hazırlık çalışmalarına hayran kalırdım. Dünya coğrafyasına yayılan olaylar, ülkeden ülkeye gezen karakterler ve her ülke hakkında verilen detaylı bilgiler çok şaşırtırdı. Bu kitabında iyice anladım ki ne kadar derine inebildiğinin farkında bile değilmişim.

Fransız bir yazarın kitabında, kendi ülkenin yakın tarihine dair oldukça derin bilgilere rastlayınca insan ister istemez şok oluyor. Ortalama bir buçuk yılda bir kitap yazan biri, bu kadar araştırmayı ne ara yapıyor, olay örgüsünü ne ara kurguluyor, kitabı ne ara yazıyor? Bunlar hala cevaplandıramadığım sorular.
Ancak bu kitapta öyle geniş coğrafyalar yok; olaylar Fransa-Türkiye arasında geçiyor. Bu açıdan açık ve takibi kolay olmuş. Temposu yüksek, koşuşturma içinde geçen sayfalar, iç içe geçmiş olaylar, Bozkurtlar, Fransa'da yaşayan Türk işçiler, onların mahallesi ve orada işlenen işçi kadın cinayetleri. Oldukça güzel bir okuma süreciydi.
Amma velakin; ben, şahsi olarak Grange'in kitaplarındaki korku ve gerilime tutkun bir okuyucum.
Kitabımız bu bakımdan diğer eserlerine kıyasla birazcık geride kalmış .
Lontano, Ölü Ruhlar Ormanı veya Siyah Kan'da olduğu gibi içim titreye titreye, koltuk tepesine tüneyip okumadım.
Gerçi bu açığı da yakın tarihimizden bilgiler bulmak ve olayların bir kısmının Türkiye'de geçiyor oluşu kapatmış gibi.
Tabii ki de bu tarafsız bir yorum değil, başka milletten bir okur için bu kitap o kadar da keyif vermeyebilir.
Ama bizim mutlaka okumamız gereken, okurken cidden çok keyif alacağımız bir kitap olmuş.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder