22 Ekim 2020 Perşembe

Levrek Buğulama da İstemeyin Ama

 Reha TanörLevrek Buğulama da İstemeyin Ama’da her anlatının içinde bir eşsiz bir sofra her lezzetin içinde yeni bir yaşam dersi saklayan anlatılarıyla okuru hiç görmediği; belki göremeyeceği ya da görse bile bu kadar ayrıntısına hiç dikkat etmediği sokak aralarında dolaştırıyor.  Bir yaşam gurmesi olan Tanör’ün hayata dair tüm tespitlerindeki benzersiz keşiflerini; dünyanın farklı kentlerindeki restoranlarda, sofrasına oturarak dinleyeceğiniz “Levrek Buğulama da İstemeyin Ama” ikincisi baskısıyla okurlarına özgün bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. İstanbul, güzelliğiyle ünlü kentlerdendir. Doğal güzellik pek çok yerde vardır ama İstanbul’unki iki açıdan üstünlük yaratır. Birincisi, bunun ‘yaşayan bir güzellik’ olmasıdır. Çok milyon insanın yaşadığı, paylaştığı bir güzelliktir bu. Ouchy’ninLugano’nun dingin, sessiz güzelliğine benzemez. Burada milyonlarca insan üretimin, yaşam mücadelesinin içindedir. Bu zorunlu mücadele kentin karmaşasını artırır, dokusunu hırpalar. Tılsım buradadır; İstanbul bütün bunlara rağmen ya da bunlarla birlikte güzeldir.”

Reha Tanör’le birlikte bilmediğiniz bir kentte Güneş’i batırmak, ara sokaklarında kaybolmak ve sizi sizi anlatan bir ses duymak için onun güçlü kalemiyle ve yaşama dair kendine has tespitlerine hayatınızda bir yer açarken “Levrek Buğulama da İstemeyin Ama!” Ve unutmayın ki bu kitapta okuyacaklarınızın hiçbiri öylesine değil…

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder